16.02.2011

Hayvanlar Alemi ve Şiddet

İlk durak fil çiftliği. Ne yazık ki benim gibi bir hayvan severseniz gitmenizi tavsiye etmiyorum. Çünkü o koskoca heybetli hayvancıkları, maymun etmişler, basket oynuyor, resim çizebiliyorlar o derece eğitilmişler. Nasıl oluyorsa!! 


İzlemeyi reddediyorum showu, etrafı geziyorum. Bebek bir filin bacağından zincirlendiğini ve yere düşüp kalkamadığını görünce iyice sinirim bozuluyor. Neden burdayız ki moduna iyice girdim. 
Sıra filin tepesinde ormanda yürüyüşe geliyor, sırf meraktan biniyorum tepesine,ayağımı bile değdiremiyorum zavallı hayvana. Gerçi biz, iki sıska ağırlık yapmayız ona, ama önde oturan adam kafasına arada vuruyor, ucunda sivri bir demir olan sopa ile. Ben söylendikçe söyleniyorum 1 saat boyunca. Arada muzla besliyoruz, muzu görünce show yapıyor bizimki. Nehirde gez, ormanda gez derken, belimiz çıkacaktı ne zor işmiş fil tepesinde dolanmak!

Sonrasında Ox-car ride yaptık. Bildiğin öküz,manda çekiyor tahta arabayı. Biz arkada oturuyoruz. Bu da başka bir işkence hayvanlara. Sinir basıyor bizi.
En son olarak aynı mekanda bamboo rafting var ona geçiyoruz. Neyse burda kimseyi incitmeden bambular üzerinde nehirde dolanıyoruz. Sessizlik o kadar derin ki sağır oldum sanıyorum bir an, o derece. Biz şehir insanına baya yabancı bir durum. Doğa desem, muhteşem, yemyeşil. Fışkırıyor her yerden yeşillik. Bütün bunları Mae Taeng'de yaptık.






Ve sırada büyük kediler! Hayatımın hayvanı kedidir, büyük küçük farketmez. Kedi olsun,benim olsun. Kaplanlar da dünyanın en tatlı kedileri bence :)
İlk önce 2 aylık bebekler olan Lala ve Lola'yı sevmek için sıraya giriyoruz. Ellerinizi yıkamanız ve herşeyinizi dışarda bırakmanız şartıyla,20 dakika sıra bekledikten sonra Lala'yı sevmeye giriyoruz. Resmen heyecan yaptık. Minik patilerinin altı pamuk gibi, masmavi gözleri, minicik kulakları var ve tam bir bebek. 18 saat uyuduğu için kucağıma verdikleri an uyumaya başlıyor. Tüyleri çok sert bir kediye göre. Bebek olduğu için sanırım. Toplamda 200 kare çekmişizdir fotoğraf, bu kadar abartı olabilir, ünlü gibi hissediyorsunuz kendinizi! 






Burdan çıkıp abilerini görmeye gidiyoruz Eduardo, Anakin Skywalker falan isimleri, hayal güçleri çok kuvvetli bu Tayland'lıların! Accayip stres olduk içeri girince, ama sonra bakıcıları rahatlatıyor, üstüne bile yatıyorsun koca hayvanın. Bu arada 29 aylık Eduardo bana düşen, arkadan yaklaşıp sevmek şartı var, ilgisini dağıtmıyorsun böylelikle. Kedi uzmanı sayılırım, hangi kediye arkadan dokunsam tırmık yemişimdir, enteresan bir durum. İlk başta stresli olan okşama ve sevme seansı zevke ve poz vermeye dönüyor, eve de istiyorum bundan kocaman bir tane, nasıl deliler gibi oynanır, evcimen bişi olsa keşke!




Bugün çok gezdik, şimdi sıra orkide ve kelebek çiftliğinde, çok ilgimi çekmese de güzel kareler yakalıyoruz. Hayatımda ilk defa mavi mor turuncu orkide görüyorum ve eve alıyorum bakalım istanbul'da yaşatabilicem mi?!



Akşam Didem'in heyecanla beklediği Muay Thai maçına gidiyoruz. Mekan Loikroh Boxing Stadium, kan görücez diye çok sevinçli, kendisi yakından ilgileniyor bu sporla. Ben, hiç bir fikrim olmadığından, sinir olduklarımı dövebilmekten başka birşey düşünmüyorum o an.Etraf turist, ladyboy ve fahişe dolu. İlginç bir müzik fonda. Herkes içiyor.

İlk başta birkaç show amaçlı maçtan sonra, gerçek maçta bir ingiliz bir tayland'lıyı yere yapıştırıyor. Çok anlamıyorum bu işten sanırım. Ama yine de gaza geliyor insan.


Bugün fillere yapılan kötü muamelelerden, zevk için dövüşen insanlara uzun bir gündü. Ve Chiang Mai geceleri sona erdi, şimdi meditasyon zamanı.


2 yorum:

  1. Ali Fırat Ekinci17/2/11 09:27

    bence sana blog sergisi yapmamız lazım...istersen fotoğrafları da kullanırız...2 swrgi bir arada olur ya da ziyarete gelenlere kitap veririz içinde fotoğraflarda olur...daha önce yapıldı mı bilmiyorum ama bakmak lazım

    YanıtlaSil