Dun gece 3e dogru yatmanin verdigi uykusuzlukla, 9 30 da alarmsiz kendim uyandim. 6 saat uyku cok onemli. En az beden 6 saat uyumali, en fazla da 6 saat, gerisi vakit kaybi. "Ben 8 saat saat uyumazsam kendime gelemem" diyenlerdensen, senin zihnin oyunu o. Bir yerde okumustum, sonra bir de bi hocamdan duydum. Bana inandirici geldiydi o zaman. Hatta biraz daha bilgi edineyim diye uyku uzerine bir kitap aldim da, daha baslamadim. Baslayinca paylasirim icerigi sizinle.
Konuya donelim, sabah kendi kendime uyanip biraz daha uyuyayim diince saat oldu 10 30 kalkis. Kahvalti hazirlamak, en yavas halimle 1 saat surdu. 11 30 gibi balkonda minnos bir tabure uzerinde Cilek'le kahvaltimizi yaptik. 2 saat surdu kahvalti. En sevdigim ogun oldugundan, ve cok yavas yemek yedigimden, eger kosturacak yer de yoksa, ne kadar uzun surerse kahvalti, o kadar zevk verir bana. Haz ogunu diyebiliriz. Balkonda biraz guneslendikten sonra, kanepeye uzanmaya dogru hamlemi yaptim kitabimi okumak icin. Fakat o aci ani yasadim. Kitabim yok, bildigin kayip. Ne tekirdagdaki evde ne arabada ne de evimde cikti, Defne Suman'in Yaz Sicagi isimli kitabini okuyordum. Pek icime oturdu, neyse kismet artik yenisini alacagim bir ara, simdi baska yarim biraktigim bir kitaba gectim. Derken tabi ki uyku geldi ve hop yataga attim kendimi. 2,5 saat araliksiz uyumusum. Boyle durumlarda ucak modundaki telefon en sevdigim. Uyandim, acikmistim. Canim karpuz cekti. Tekirdag donusu karpuz kavun almamak olmaz. Hemen dun aldigim super tatli karpuzu kestim, oh mis tavsiye ederim. Karpuz almak icin oraya gidebilirim tekrar! O kadar sevdigim bir meyvedir.
Baktim saat 5 45, eh dedim, yoga ister bu beden. Hem yarin sabah studyoyu ben acacagim icin, anahtari da almam lazim. Hop kalktim, matimi omzuma taktim Cihangir Yoga caddeye Chris'in herkese acik seviye dersine yurudum. Evden yurumem 15 dk maksimum, eski eve gore cok yakinim.
Sinifin kalabalikligini maksimum: 64 kisi. Yarisi biz hocalar, diger yarisi da mudavimler.
Eskiden boyle kalabalik ders gordugumde kacar girmezdim derse. O donem ogrenciydim. Terlersem ne olur, yan mattaki terlerse naparim, ya terli teniyle degerse bana, ay o hareketleri yapamicam, rezil olucam gibi, su an tuhaf gelen, o donem cok normalmis gibi kabullendigim, zihinsel kaliplarim vardi. Zamanla yumusuyor insan. Yeter ki durumu farket, ve icinde biraz durmaya birak kendini. Icinden gecince, seni rahatsiz etmemeye basliyor. Les gibi koktugum da oldu, cok terleyen birileriyle ders yaptigim da oldu. Bir yerden sonra hic umrum olmadi. Hepsi zihinde bitiyor. Kendin matin ustunde kendinle oldun mu, kiriliyor kaliplar, degil 64, 644 kisi olsa farketmiyor oracikta.

Kendine vakit ayir ve hicbirsey planlamadan bir gun gecir. 4 guncuk tatil o kadar iyi geldi ki, yarin is olmasini dert bile etmiyorum o derece :)
Yarin yogun gun, pratik yapamicam 2 ders vericem, ayrica ofis durumlari ..
Belki gun icinde kucuk bir mola yaratirim kendime kim bilir :)
Tatli ruyalar
Irem
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder