8.01.2011

Thai Nightmare: Thai Trains

Biri size 14 saat Bangkok'tan Chiang Mai'ye kadar, yatakli vagonda seyahat edeceksiniz derse ilginc gelebilir, ama bu seyahatin 14 saat yerine 21 saat surebilecegi ve 50 yabanci ile bir yatakli vagonu paylasacaginizi ve bu yatakli vagonda transseksuel bir garsonunuz olacagini ve birde yuzlerce hamambocegi ve kakalakla seyahat edeceginizi soylerse, sanirim ciglik atarak ordan uzaklasirdiniz :)
Bunu bizzat 21 saat yasadim ve hayatimin en enteresan yolculuklarindan biriydi.
Normalde boceklerden korkan ya da igrenen biri degilim, orumcek haric. Her boyutta orumcekle sorunum vardir, ama hamambocekleri vs sorun yok. Fakat tabi ki de yattigim ya da oturdugum yerde ensemin arkasinda dolanmalarini istemem. Butun yol boyunca aynen tepemizdelerdi. Neyse ki spor ayakkabılarim var ayagimda! Tek tek olduruyorum, bocek katiliyim! Didem flipflopla oldugu icin ayaklar havada, zipliyor surekli. Ve ciglik.


Trende oturma sekillerimiz pek degisik: altta iki karsilikli koltuk var, karsimda 50 yaslarinda yerli bi amca oturuyor. Didem yan tarafta altta karsisi bos. Sanslisin diyorum ama yolun yarisinda birini biniyor onun da karsisina ilerleyen saatlerde. Ben ust katta yatiyorum ama daha yatagim yapilmamis,yatak 21 00de kompartiman gorevlisi tarafindan yapiliyor, sabah 9 da da toplanıyor, ustte yatan inmek zorunda sabah 9'da!


Taylandli amca benim bocek oldurmelerime saskinlikla bakarken onun da etrafinda bocekler beliriyor ve o da benim gibi oldurmeye basliyor, ardindan arkamizdaki Alman kizlardan cigliklar yukseliyor, biraz ilerideki hollandi erkek grubu bizlerle tabi ki dalga geciyor bir yandan biralarini iciyorlar, Didem'le bos bos birbirimize bakiyoruz, 14 saat nasil gecicek diye, daha basimiza geleceklerden haberdar diiliz.
Saat 19 30 da kalkmasi gereken tren 21 30 da kalkiyor, vagonlardan birinde sorun ciktigi icin.
İnanin su dunyada en keyifli yolculuk trenle yapilan yolculuktur. Ama boylesi degil! Tren yol almaya basladi, herkes iciyor egleniyor israil'den hollanda'dan tayland'dan fransa'dan ingiltere'den kisacasi her yerden insan dolu. Bizde isin tuzu biberi olarak, neredensiniz dediklerinde "Istanbul Turkey" diince sasiriyorlar, iki kadin kalkmis gelmis bi de bu trene binmis diye..
Garson servise basliyor: Natalie, tamamen bir lady boy! ses tonuna inanamassiniz, benden ince, gece uyurken gelse yaniniza, kacarsiniz o derece iri bir yapiya sahip yandaki resimden anlasildigi uzere!
Didem her zamanki gibi bir sekilde uyuyabiliyor, karsimda ustte yatiyor, ama uyuma seklimizi gormeniz lazim: kafada kapusonlar, gozde uyku maskeleri, agiz ve burun fularlarla kapatilmis, tamamen birer gerillayiz! Saga dondum sola dondum olmadi ha bi de bocek gordum oldurdum yatakta hemde! Bocek lesiyle ayni yerde yatmayi hic dusunmemistim bu tatile cikarken. Ama herseyde bir hayir vardir diyerek uyumaya zorluyorum kendimi. Uyuyamiyorum. Tuvalete gidip sigara iciyim bari, yapacak sey yok, cok guzel ay var hem manzara seyrederim. Anin tadini cikariyim bari:o da ne!!! Tuvalet dedikleri sey raylara inen bir delik! Saatler var daha, ya gelirse ???? napariz??naparimmm??? dusunmek dahi istemiyorum... 
sigarami icip ay isiginda parlayan pirinc tarlalarini izliyorum korkuluklar ardindan. Enteresan bir andi, inanin asla gozumden gitmeyecek karelerden biri. 
Tuvaletimin gelmemesini temenni ederek yataga tirmanip uyumaya calisma, o an en iyi arkadasim ipodum. Siziyorum... Sizdim.
Sabah saat tam 9da uyandim, hala yoldayiz ve bilinmez bir yerdeyiz.
Natalie dolanmaya baslamis, alttaki amca halen uyuyor. Ustum basim les, ustumu degistiriyorum bir sekilde, neyse ki thai pants var, rahat soyunuluyor vs. Gorevli geliyor yataklari toparliyor hoop asagidayiz. Masa takiyor. Oturduk, aha! Bocekler geri geldi.. Didem'in koltukta benim arkamda camda yanda sagda solda her yer hamambocegi, artik tepkisizim, Didem'de tepki vermemeye basladi, suratlar 5 karis kahvalti ediyoruz.

kitap okumaya basliyorum, travel bookumu yaziyorum, ama halen varamiyoruz, sigara ustune sigara delikli tuvalette, bu arada saat sabah 10da biraya basliyorum. Yolda cok fazla durmaya basladik, 14 saat oldu, nerdeyiz diyoruz cvp veren yok! Bizi karsilicak olan rehber ariyor nerdeyiz bilmiyoruz vs vs vs sorun ustune sorun, asil en buyuk sorun geliyor! o kadar sigara ve bira ile kacinilmazdi: askerligimi tayland trenlerinde yapmis gibi hissediyorum!!!!
boceklerle de arkadas oldum onlari umursamadan oldugum yerde sizabiliyorum.

yolculuk 21 saat surdu, indigimizde her yerimiz agriyor ve kasiniyordu, kesin bitlendik diye dusunurken Manastirda buna yakin bir seyin bizi beklediginden haberdar diildik tabi!

Rehberimiz Chen bizi karsiladiginda en sevdikleri sozun : "Never trust Thai trains" oldugunu gec de olsa bize soylemis oldu... Donus tren biletimizi yakmaya o an karar verdik. Ucuz olsa bile yanan 2 bilet degil 1 bilet oldu :) parami geri aldim! 
En iyi yol bildigin yoldur.
Yasasin Thai Airways!


2 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Aynı dönemde ben güneyda Phuket'teydim ama yaşadığın macera unutulmaz ve bence çok güzel olmuş, kıskandım ...;)

    YanıtlaSil